Ramazan Ayına Dair
Her dinin kendisine has kuralları, bayramları, özel günleri var. İnen en son din olan İslam Dini açısından bakıldığında ise hiç kuşku yok ki, en önemli dönemlerin başında üç ayların son ayı olan Ramazan ayı başlı başına önem taşıyan bir dönem.
30 gün boyunca İslam dinini kabul edenler ,kendi dinlerinin öngördüğü biçimde oruç tutuyorlar. Oruç tutmak İslam dininin farzları arasında geliyor ve o yüzden de mutlaka yapılması gerekiyor.
Nasıl Yaşamalı?
Ama olaya felsefi açıdan bakıldığından Ramazan ayı ve oruç tutmanın kendi içinde çok daha başka özel durumları olduğunu, işin içinde çok daha önemli değerler olduğunu bilmek gerekiyor. Yoksa iş, midenin belli saatler arasında aç bırakılması ile sınırlı değil.
Bütün dinler, özünde güzel ahlakı, iyi insan olmayı öğütlüyor ve insanların birbiri ile hoşgörü içinde, sevgi dolu yaşamasını emrediyor.
Hal böyle olunca da oruç tutan kişinin kendi iradesine hakim olmasına, eline, beline, diline hakim olması işin olmazsa olmazları arasında.
Konuyu biraz daha açmak gerekirse, oruç tutan kişinin iradesini güçlendirmesi, kendisinden güç durumda olanları anlaması, çevresine yardım etmesi, imece ya da diğer bir ifade ile dayanışma kültürünün çoğalması için oruç aslında son derece öğretici bir görev.
Kişinin özellikle bu dönemde küfretmemesi, ekmeğini bölüşmesi, güler yüzlü, pozitif bir insan olması, küfretmemesi işin özünde olan ve kişiyi güzelliğe yönlendiren kavramlar.